Hepimiz günlük yaşamımızda bir şeyleri ertelemek zorunda kalırız. Erteleme, önceliklerimizi belirlemenin bir parçasıdır. Bazı ertelemeler gerekli olmanın ötesinde akıllıcadır. Örneğin daha fazla bilgi toplamak amacıyla bir projeyi ertelemeye karar verebiliriz. Şu an için en önemli şeyin ne olduğuna odaklanabiliriz.
Her savsaklama (procrastination) ertelemedir, fakat her erteleme savsaklama değildir. Savsaklama, hemen şimdi harekete geçebileceğimizi bilmemize rağmen, yapılması gereken bir işle veya faaliyetle istemli ve daha çok kasıtlı olarak ilgilenmemektir.
Savsaklama davranışı, yapılacak bir işin veya faaliyetin bile isteye ertelenmesidir. Kişi, bu ertelemenin kendisinin iş verimliliğini ve hatta söz konusu faaliyete veya bizzat kendisine dair duygularını olumsuz yönde etkileyeceğinin farkındadır. Savsaklamak, bilerek, isteyerek, boş yere ertelemektir (T.A. Pychyl).
Kişiler yapmaya niyetlendikleri fakat yapmak istemedikleri bir iş karşısında bazı olumsuz duygular yaşarlar. Kendilerini bezgin, güçsüz, kızgın, küskün, depresif, endişeli bazen de suçlu hissedebilirler. Burada bir şekilde “görevin iticiliği” söz konusudur. Ancak bu görevi yerine getirmek istemeseler de yapmak zorunda olabilirler. Bu durumda kendilerini iyi hissetmek için birtakım dürtülerine yönelik olarak, kısa vadede zevk ve heyecan veren davranışlara yönelirler. Kronik savsaklama da bu kilit noktadır.
Duygusal zeka, kişinin davranışlarına yön vermek üzere duygularını etkili bir şekilde tanımlama ve kullanma yeteneğidir. Duygusal zekayı geliştirmek mümkündür. Araştırmalar, kullanılmayan duygusal zeka ile savsaklama davranışının sıklığı arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermektedir.
Kişiler gelecekte nasıl bir durumda olacağını, neler olabileceğini, o zaman kendisini nasıl hissedeceğinin üzerinde yeterince düşünmeden şu an kendisini nasıl hissettiğine ve mevcut durumuna odaklanmaktadır.
Yapılması gereken; bu duygusal durumun geçici olduğunu anımsamak ve sorumluluğunuz altındaki işe koyulmak için illa ki o işe motive olmak zorunda olmadığınız düşüncesini kabul etmektir. Değişim stratejisi uygulanması ve bu konuda destek alınması uygun olacaktır.