ALIŞVERİŞ BAĞIMLILIĞI

Alışveriş bağımlılığı, normal alışveriş davranışının aşırı bir boyutu ve aşırı satın alma ile karakterize kişisel ve ailesel sorunlara yol açan, dürtüsel, tekrarlayıcı bir bozukluktur.

Alışveriş bağımlılığında en önemli özelliklerden birisi kişinin para harcarken sonuçlarını göz ardı ederek kendini kontrolden çıkmış hissediyor olması ve bu davranışını kontrol altına almayı başaramıyor olmasıdır (A.Deveci; Türk Psik. Der., Psikiyatride Güncel Dergisi). Zaman içerisinde; satın alma manisi, kompulsif alışveriş, dürtüsel satın alma, alışverişkoliklik gibi adlandırmalar da kullanılmıştır.

Bu bozukluğun “Obsesif kompulsif Bozukluklar” dan daha çok “Davranışsal ve Madde Bağımlılıkları” nın yeni bir tanısal başlığı olduğu görüşü hakimdir. 20’li yaşların başında başlayıp, 35-45 yaş arasında sıklığı yoğunlaşmaktadır. Her sosyoekonomik düzeydeki bireylerde görülebilir. Satın alınan eşyalar özellikle pahalı değildir ancak kontrollü harcamanın aşılması ön plandadır.

Alışveriş bağımlılığının psikodinamik ve gelişimsel, biyolojik, sosyal ve kültürel nedenlerinin olabileceği ve çok etmenli bir sürecin sonunda geliştiği düşünülmektedir. Bu tabloya depresyon gibi duygudurum bozuklukları, anksiyete boz., madde kullanım boz., yeme boz., kişilik sorunları gibi ruhsal patolojiler eşlik edebilir. Bu hastaların yaklaşık yarısında “kompulsif biriktirme” mevcuttur.

Tedaviye başvurmanın sağlanmasında olayın farkında olmak, karar vermek ve eyleme geçmek gerekir.  Yapılan araştırmalarda; ilaç tedavisinin yanı sıra çeşitli psikoterapilerin özellikle de bilişsel davranışçı psikoterapilerin tedavide yararlı olduğu bildirilmiştir. Burada temel amaç mevcut davranışı tamamen engellemek değil, davranış örüntüsünün normale döndürülmesidir.

 

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir