TOPLUMSAL TRAVMATİK OLAYLAR ARDINDAN GELİŞEN RUHSAL DURUMLAR

TRAVMATİK OLAYLAR ARDINDAN GELİŞEN RUHSAL DURUMLAR

Afet, en geniş anlamıyla normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak ya da kesintiye uğratarak, toplulukları olumsuz etkileyen; insanlar için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplara neden olan doğal, teknolojik veya insan kökenli olaylar şeklinde tanımlanmaktadır. Felaket ise “büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela” olarak tanımlanmıştır. Sosyal medya gibi kitle iletişim araçlarının günümüzdeki yaygınlığı, hem doğal afetlerden hem de insan eliyle gerçekleşmiş olan felaketlerden daha sık haberdar olmamıza neden olmaktadır.

Psikiyatrik tanılandırmada travma; ölüm tehdidi veya gerçek bir ölüm, kendisinin veya başkalarının fizik bütünlüğüne bir tehdit olayı olarak tanımlanmıştır. Başkalarının başına gelen olayı “doğrudan görme” kadar “tanıklık etme” ve “örseleyici olayları öğrenme de” önemlidir. Bu olaylar genellikle ani ve beklenmedik olup yoğun kaygı, korku, kaçınma oluşturmaktadır (A. E. Altınöz, C. Kaptanoğlu; Türkiye Psik. Der., Psikiyatride Güncel Dergisi). Travma sonrası gelişen olağan süreç; yanıt evresi, uyum evresi ve iyileşme olarak tanımlanmıştır. Uyum süresi aylar sürebilmektedir.

Kitlesel travmaya maruz kalan bireylerin büyük çoğunluğu, başa çıkabilmekte, önemli kısmı bazı psikolojik zorluklar yaşamakta ve yalnızca küçük bir kısmı psikiyatrik bir bozukluk geliştirmektedir.

Travmatik olayın doğası, etki büyüklüğü, süresi, birey için anlamı, bireyin önceki deneyimleri, kişiliği, sosyal desteği gibi değişkenler verilen ruhsal tepkiyi doğrudan etkilemektedir.

En sık gelişen psikopatoloji Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)’dur. Afete maruz kalmış insanlar; depresyon, uzamış yas, yaygın anksiyete bozukluğu, panik bozukluğu, madde kullanımı için de artmış risk altındadır. Travmatik  deneyim sonrasındaki sosyal destek azlığı ve travma mağduruna olumsuz sosyal tepki;  travmanın kişi üzerindeki ruhsal etkilerini artırır.

Bazı olgularda travma sonrası “yaşamlarını yeniden inşa ederek umulmadık biçimde yeni bir farkındalık ve anlam düzeyine ulaşma” söz konusu olabilir. Bu değişiklik “travma sonrası büyüme “olarak tanımlanmıştır.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir