DEPRESYONDA BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ

Bilişsel kuramın depresyonda düşünce bozukluğunun temel sorun olduğu varsayımına dayalı olarak geliştirilen bilişsel terapi hastanın hatalı bilişleri ve bunları besleyen davranışlarını değiştirmeye dönüktür.  Bu programa alınan hastalarda 10-20 seans civarında süren tedavi sonrası akut dönemde antidepresan tedaviye eşdeğer etki elde edilmesinin yanı sıra yinelemeleri önleme açısından da olumlu sonuçlar elde edilmiştir.

Depresyonun bilişsel terapisi sırasıyla; depresyonla ilgili bilgilendirme, depresyonun bilişsel davranışçı modelinin hastayla paylaşılması, davranış duygu ilişkisinin ele alınması, davranış değişimi ve etkinleştirilmesi, hastanın olumsuz bilişlerinin saptanması ve dönüştürülmesi, yaşam sorunlarına karşı sorun çözme tekniklerinin kullanılması ve yinelemeyi önleyici tekniklerin uygulanmasından oluşur (M.H.Türkçapar; Türk Psikiyatri Derneği, Depresyon Sağaltım Kılavuzu).

Bilişsel davranışçı terapi hemen her yaş grubundan hastanın depresyon tedavisinde etkili bulunmuştur. Depresyonun bilişsel terapisi depresyonun klinik özelliklerine uygun biçimde geliştirilmiştir. Olumlu sonuçlar ancak bu terapiyi uygulamayı bilen terapistlerle elde edilebilir. Buna ek olarak KLİNİSYENİN KLİNİK DEPRESYONU İYİ BİLMESİ, AYIRICI TANIYI İYİ YAPARAK GEREKİRSE İLAÇ TEDAVİSİ UYGULAMASI, İNTİHARI TANIMASI VE ÖNLEYEBİLECEK STRATEJİLERİ BİLMESİ gerekir.

Tedavinin ilk aşamasında ve depresyonu ağır olan hastalarda öncelikle davranışçı teknikler kullanılır. Duygudurum bir parça düzeldikten sonra bilişsel tekniklere geçilir. Depresif hastanın edilgen tutumunu aşmak için terapist aktif ve motivasyonu artırmaya yönelik bir tutum içindedir.

APA’nın (Amerikan Psikiyatri Birliği) önerisine göre depresyon tedavisinde özgül olarak etkinliği gösterilmiş olan psikoterapiler, hafif ve orta şiddetli depresyonda tek başına veya ilaç tedavisiyle birlikte önerilmektedir. Belirgin psikososyal zorlanmalar, iç çatışmalar, kişilerarası güçlükler veya zorlayıcı kişilik özellikleri psikoterapi seçeneğini ön plana çıkarır. Ayrıca orta veya şiddetli depresyonda belirgin şekilde psikososyal zorlanmalar, kişilerarası sorunlar, kişilik sorunları ve tedaviye uyum sorunu varsa ilaç tedavisiyle psikoterapinin birlikte uygulanması önerilmektedir. Yine tek tedavi biçimine (ilaç veya terapi) geçmişte yeterli cevap vermediği bilinen hastalarda kombine tedavi önerilmektedir.

APA tedavi önerisine göre; psikoterapi uygulanan hastalarda 4-8 hafta sonra yapılan klinik görüşmelerde en azından orta derecede bir düzelme görülmezse tanı, durumu zorlaştıran etkenler ve tedavi planı tekrar gözden geçirilmelidir. Eğer o güne kadar yapılan psikoterapiye hiç yanıt yoksa ya ilaç tedavisi eklenmeli ya da psikoterapi kesilip ilaç tedavisine geçilmelidir. Eğer kısmi yanıt varsa psikoterapinin yoğunluğunun artırılması veya ilaç tedavisi eklenmesi gibi seçenekler klinisyen tarafından gözden geçirilir.

Depresyon için ilaç kullanılacaksa, depresyona yol açabilecek tıbbi durumları (anemi, vitamin B12 eksikliği, hipotiroidi vs.), tedaviyi güçleştirebilecek durumları (böbrek yetmezliği vs.) ya da tedaviye yanıt alınmasını güçleştirebilecek durumları (folat eksikliği vs.) dışlamak için gerekli tetkik ve değerlendirmelerin yapılması gereklidir (E. Köroğlu, HOPE,2015).

 

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir