Bağımlılık tedavisi olan bir hastalık olup yoğun alkol ve madde kullanan kişiler tedavi olabilirler. Tedavi sadece kişinin maddeyi bırakmasını değil sosyal yaşamına geri dönmesini ve yaşamını sağlıklı biçimde sürdürebilmesini de içerir. Bu ise maddesiz yaşam tarzının hedeflenmesi ve uygulanmasıyla mümkün olmaktadır. Kişinin tedavi olma motivasyonu ve tedaviye uyumu bu noktada çok önemlidir.
Bağımlılık düzelme ve tekrarlarla seyreden bir hastalıktır. Hastalığın doğasında tekrarlar vardır.
Bağımlılıkta hedef iyileşmeden öte düzelmedir. Tedavinin ana hedefi kişinin kullandığı maddeyi bırakmasıdır. Ancak bu hedefe her zaman ulaşılamayabilir. Bu durumda hedef kişinin kendisine ve çevresine verdiği zararı en aza indirmesidir. Zararı azaltmanın en önemli yolu kişinin kullandığı maddeyi azaltmasıdır. Kullanmaya devam ederken, kısa sürelerde bile kullanıma ara vermesi, kişinin gördüğü zararı azaltacaktır (Prof. Dr. K. Ögel).
Tedavide birinci koşul; istekli ve kararlı olmaktır. Zorla tedavinin başarı şansı düşüktür.
Bağımlılıkta tedavi uzun sürer. Kişinin 6 ay madde kullanmaması “kısmi düzelme” olarak adlandırılır. Bu nedenle aralıklı olsa da tedavinin en az 6 ay sürdürülmesi gereklidir. Asıl olarak tedavi en az bir yıl devam etmelidir.
Sadece kullanılan madde değil tüm maddeler bırakılmalıdır. Bağımlılık bir yaşam biçimi olup kişi aynı yaşamsal alışkanlıklara devam ederse, kendini geliştirmezse kullandığı maddeyi bırakması bir işe yaramayacaktır.
Ailenin de tedaviye katılımı şarttır. Yakınlarının bu süreç içinde bağımlı kadar bilgilenmesi ve gerekirse değişmesi şarttır. Çevrenin değişmesi, maddenin tetikleyici unsurlarını azaltmaktadır.
Kullanıcı, maddeyi bırakma sürecinde bazı olumsuz yaşantıları göze almalıdır (çekilme belirtileri, alışkanlıklar vs.).
Bağımlılıkta tedavinin aşamaları vardır, kişi iyileşmek için bu aşamaları geçmek zorundadır. Kullanılan ilaçların yararı sınırlı olup çoğunluğu, doğrudan bırakmaya yönelik değildir. İlaçlar tedavinin olmazsa olmazıdır ancak her şeyi değildir. İlaçlar konusunda beklentiler doğru biçimde ortaya konulmalıdır.
Tedavi türü (ayaktan veya yatarak) kişiden kişiye değişir. Tedavi süreci hastaneden sonra da devam etmelidir. Tedavinin temel ilkelerine ve kurallarına uymak, bir anlamda kendini teslim etmek önemlidir.